Yaz ayları geldi, yerimizde duracak değiliz!
O zaman bize iyi eğlenceler..
motosiklet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
motosiklet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
18 Haziran 2015 Perşembe
15 Nisan 2015 Çarşamba
Yeni Lastikler Takılır! Pirelli Diablo Rosso2
Merhaba arkadaşlar;
Malumunuz bu kış çok uzun sürdü ve artık ufaktan sıcak havalar başladı sanki, gözümüz aydın!
Hava şartları motosiklet sürüşü için önemli faktördür ancak biliyorsunuz çoğu motosiklet markaları ürettikleri modellere, kaliteli lastik takmayı göz ardı ediyorlar.
Şuanki motorum olan Sym Wolf de nasibini alanlardan.
Üzerinde bulunan Maxis marka (nylon malzemeli) fabrika lastikleri en hafif tabirle, rezil.
Koca bir kış bu lastiklerle kaza yapmadığım için kendimi şanslı görüyorum. Sürekli tedbirli sürmekten sıkıldığım içindir ki artık pirelli'nin o muhteşem sakız gibi yumuşak lastiğini alayım dedim.
Şimdiye kadar almadığım için de çok pişman oldum, çünkü inanın sürüşünüz değişiyor, virajlarda asla korkmuyor ve yol tutuşun keyfini daha çok yaşıyorsunuz.
250cc kategoride alabileceğiniz en iyi lastik budur!
Nereden bulabilirim?
İzmir'de bulunan Motolastik firmasını öneriyorum. Web adresi : www.motolastik.com
*Lastiği geçen hafta aldım ve fiyatı 680 + 50 TL takım ve balans ücreti olarak yansıdı. E tabi güzel paraya güzel lastik. Rodaj 150 km kadar sürüyor bilgisini de ekleyelim.
Bu süre içinde ani hızlanma, ani fren yapılması tavsiye edilmez!
*Çalışanların yüksek ilgi ve alakası memnun edici, bu işe önem veren bir yer olması sevindirici diyebilirim.
*Titizlik boyutu, motorunuzun fabrika ayarlarındaki torka göre tekerlerinizin sıkılmasına kadar varabiliyor.
Köksal Abi herşey için çok teşekkürler burdan sevgilerimi sunuyorum..
Maxis ile aradaki fark?
Virajdayken zapur zupur yaylanan gidondan eser yok, artık nasıl giriyorsam o şekilde ip misali çıkabiliyorum, dolayısıyla sürüş keyfi çok değişti, duruş mesafesi kısaldı, kalkışlarda kıçı başı oynatma durumları bitti gibi ama hala azıcık var o da olur zaten Wolf'ün gücüne lastik dayanmaz :) kontra tekniğini uygulamak daha basit, daha önce cesaret edemediğim hang off (sarkma) tekniğini uygulamak için en kısa sürede mükemmel yollar seçicem kendime!
O gün şansıma, çalışma esnasında Altın Elbiseli Adam, sevgili Barkın Bayoğlu'nun sürprizli bir şekilde gelip bizimle sohbet etmesi ise paha biçilemez. Kısa bir reklam videosunda müşteri olarak beni de oynattı reis, bakalım kurgusu biterse onu da paylaşırız buradan.
Biraz daha lastiğe dönecek olursak, viraj esnasında biyerlerden ses geliyor şöyleki;
"motoru biraz daha yatırabilirsin, seni asla bırakmam dostum"
Şaka bi yana, alın takın binin keyfini çıkarın, daha çok güneşli günler bizleri bekliyor, ısınmamız lazımdır.
Sağlıcakla kalın, keyifli sürüşler dilerim.
Malumunuz bu kış çok uzun sürdü ve artık ufaktan sıcak havalar başladı sanki, gözümüz aydın!
Hava şartları motosiklet sürüşü için önemli faktördür ancak biliyorsunuz çoğu motosiklet markaları ürettikleri modellere, kaliteli lastik takmayı göz ardı ediyorlar.
Şuanki motorum olan Sym Wolf de nasibini alanlardan.
Üzerinde bulunan Maxis marka (nylon malzemeli) fabrika lastikleri en hafif tabirle, rezil.
Koca bir kış bu lastiklerle kaza yapmadığım için kendimi şanslı görüyorum. Sürekli tedbirli sürmekten sıkıldığım içindir ki artık pirelli'nin o muhteşem sakız gibi yumuşak lastiğini alayım dedim.
Şimdiye kadar almadığım için de çok pişman oldum, çünkü inanın sürüşünüz değişiyor, virajlarda asla korkmuyor ve yol tutuşun keyfini daha çok yaşıyorsunuz.
250cc kategoride alabileceğiniz en iyi lastik budur!
Nereden bulabilirim?
İzmir'de bulunan Motolastik firmasını öneriyorum. Web adresi : www.motolastik.com
*Lastiği geçen hafta aldım ve fiyatı 680 + 50 TL takım ve balans ücreti olarak yansıdı. E tabi güzel paraya güzel lastik. Rodaj 150 km kadar sürüyor bilgisini de ekleyelim.
Bu süre içinde ani hızlanma, ani fren yapılması tavsiye edilmez!
*Çalışanların yüksek ilgi ve alakası memnun edici, bu işe önem veren bir yer olması sevindirici diyebilirim.
*Titizlik boyutu, motorunuzun fabrika ayarlarındaki torka göre tekerlerinizin sıkılmasına kadar varabiliyor.
Köksal Abi herşey için çok teşekkürler burdan sevgilerimi sunuyorum..
Maxis ile aradaki fark?
Virajdayken zapur zupur yaylanan gidondan eser yok, artık nasıl giriyorsam o şekilde ip misali çıkabiliyorum, dolayısıyla sürüş keyfi çok değişti, duruş mesafesi kısaldı, kalkışlarda kıçı başı oynatma durumları bitti gibi ama hala azıcık var o da olur zaten Wolf'ün gücüne lastik dayanmaz :) kontra tekniğini uygulamak daha basit, daha önce cesaret edemediğim hang off (sarkma) tekniğini uygulamak için en kısa sürede mükemmel yollar seçicem kendime!
O gün şansıma, çalışma esnasında Altın Elbiseli Adam, sevgili Barkın Bayoğlu'nun sürprizli bir şekilde gelip bizimle sohbet etmesi ise paha biçilemez. Kısa bir reklam videosunda müşteri olarak beni de oynattı reis, bakalım kurgusu biterse onu da paylaşırız buradan.
Biraz daha lastiğe dönecek olursak, viraj esnasında biyerlerden ses geliyor şöyleki;
"motoru biraz daha yatırabilirsin, seni asla bırakmam dostum"
Şaka bi yana, alın takın binin keyfini çıkarın, daha çok güneşli günler bizleri bekliyor, ısınmamız lazımdır.
Sağlıcakla kalın, keyifli sürüşler dilerim.
Etiketler:
diablo,
hangoff,
kontra,
lastik,
lastik seçimi,
motolastik,
motosiklet,
pirelli,
rosso,
sürüş,
viraj
1 Nisan 2015 Çarşamba
İzmir - Pamukkale Gezisi
Şirin bir 22 Mart Pazarı..
Samimi dost ile birlikte bir önceki günden alınan kararla istikamet... Pamukkale
Ege Bölgesinde yaşıyor olmama rağmen daha önce hiç gitmediğim ekseriyetle merak ettiğim bir yer idi Pamukkale.
Saat 09.20 gibi İzmir'den yola çıkıldı. Hedef takriben 250 km.
İlk durağımız yol üzerinde olan Aydın'ın Nazilli ilçesi, burası benim için özel bir yer,
konuyla ilgili Bonus fotoğrafını en son vericem!
Kahvaltı yapmadan çıktığımız için karınlar acıkıyor tabi..
Nazilli'ye varana kadar bir yerde duruyoruz çayımızı içiyoruz ve devam ediyoruz, yolculukta uzun molalar vermek pek huyumuz değildir.
Pamukkale'ye giriş yaparken en çok dikkatimi çeken bu harika doğal güzelliğin çok temiz, bakımlı ve özen gösterilmiş olduğunu görmek oldu,
her taraf tertemiz..
Ve iyiki gelmişiz diyorum. Fotoğraflara devam..
Bu alana reklam alabilirim bak, düşünülebilir hmmmmmm...
Samimi dost ile birlikte bir önceki günden alınan kararla istikamet... Pamukkale
Ege Bölgesinde yaşıyor olmama rağmen daha önce hiç gitmediğim ekseriyetle merak ettiğim bir yer idi Pamukkale.
Saat 09.20 gibi İzmir'den yola çıkıldı. Hedef takriben 250 km.
konuyla ilgili Bonus fotoğrafını en son vericem!
Kahvaltı yapmadan çıktığımız için karınlar acıkıyor tabi..
Nazilli'ye varana kadar bir yerde duruyoruz çayımızı içiyoruz ve devam ediyoruz, yolculukta uzun molalar vermek pek huyumuz değildir.
Pamukkale'ye giriş yaparken en çok dikkatimi çeken bu harika doğal güzelliğin çok temiz, bakımlı ve özen gösterilmiş olduğunu görmek oldu,
her taraf tertemiz..
Ve iyiki gelmişiz diyorum. Fotoğraflara devam..
Özellikle Asya'lı dostlarımıza fazlasıyla rastlıyoruz, henüz yaz tam anlamıyla gelmese de ziyaretçi akını şimdiden başlamış. Evet hepsi çok şirin insanlar.
Kazılarda bulunan bir çok tarihi eser mevcut, travertenlerin zirvesinde gezip etrafı fotoğraflayacağınız çoooook daha yer var.
Bu sert zeminde uzun süreli yürüyüş biraz sancılı olabiliyor belirteyim fakat.. Biliyorsunuz ki arkadaşlar Çarşı Her Yerde!
Yolunuz olur da Nazilli'ye düşerse mutlaka deneyin, Kısmet Pide ile çok farklı şeyler yaşayacaksınız, afiyet olsun!Bu alana reklam alabilirim bak, düşünülebilir hmmmmmm...
13 Ocak 2015 Salı
Geziyorsak Sebebi Var!
Evet arkadaşlar, ilk önce bu işe nasıl bulaştığımdan başlamalıyım sanırım.
Motosiklet için en isabetli tabir gerçekten bu, "bulaşmak" :)
Gelecekte dünyayı gezmek olan hayalime bir scooter ile başladım, yuki marka bir çinlinin, takip eden günlerime nasıl etkilerde bulunacağını tahmin edemezdim, bu evre başlayana dek hali hazırda bisiklet sevdam ile yol alıyordum günde 15-20 km bisikletimle beraber olmak çok keyifliydi. Fakat motosikletin de bambaşka bir tarafı olduğunu keşfetmek çok gecikmedi, zehri afiyetle aldıktan sonra kendime önce bir ehliyet sonra bir motosiklet alma planlarına giriştim. Motosiklet almadan önce kaskım hazırdı, gezeceğim yerler de aynı şekilde, o gün geldiğinde ise heyecanın tavan yaptığı semalardan kendimi seyredip gülümsemem hiç geçmedi
:) Aldığım motor bir Honda cb125 e!
Bu güzel, şirin, ekonomik aletle 1 sene içinde yaklaşık 26 bin km yol yaptım. Ege bölgesinde gitmediğim köşe bucak kalmadı diyebilirim, her gün işe giderken dolmuş, metro, otobüs gibi zırvaları kullanmıyordum artık ve bu benim çok farklı hissetmeme sebep olmuştu, motosiklet = özgürlük
Yeni çevreler, yeni güzergahlar edindikçe, önceki hayatıma göre [ reenkarnasyon gibi oldu :) ] bazı değişimler yaşadım, en sevdiğim arkadaşlarımdan bile oldum uğruna, bu durumdan asla pişman olmadım, zira çok da gerekleri yokmuş :)
Genelde anlık planlar yaparak tam bir Carpe Diem felsefesine uygun yaşamak, insanın yalnız kaldığı durumlarda bile mutlu olmasına yetiyor, bak bu çok önemli,
motosiklet = kaçış
Topluma bakıldığında mutsuzluktan dem vuranlara inat ben istediğim zaman mutlu olabilmeyi başarabildim. Rüzgarın ve güneşin olduğu her yerde gülümsemeyi bildim, motosiklet sayesinde hiç olamadığım yerlerde olup, hayatın katı kurallarına karşı kendi kurallarımı ona yedirerek var olmanın tadını çıkardım.
Motosiklet bir ulaşım aracı değildir sadece, ondan psikiyatrist hizmetini benzin bedeliyle alabilirsiniz :)
Bunlar sadece, ruhuma işleyen detayların ufacığı tefeciği, işin bir de mantıklı tarafı var.
Gittiğiniz yerlerde asla park sorunu yaşamazsınız, ekonomik yolculuklar yaparak istediğiniz yerlere kolayca gidebilir, trafikte beklemessiniz, dışarıdan bakan insanlar genelde size gıpta ile bakarlar, stres ve sıkıntıdan uzak pespembe bir dünyada kaskın içinden bağıra çağıra şarkılar söyleyebilirsiniz :)
Evet burası benim krallığımdı.
1 sene sonunda motosikletimi sattım, amacım artık daha büyüğüyle yollara düşmekti tabiki :)
Mesela Sym Wolf 250
Kullandığım motosikletler için ayrıca incelemeler ve videolar düzenlicem,
uzun uzun detaylarını konuşucaz beraber,
O zamana kadar herkese mutlu sürüşler efendim :)
Motosiklet için en isabetli tabir gerçekten bu, "bulaşmak" :)
Gelecekte dünyayı gezmek olan hayalime bir scooter ile başladım, yuki marka bir çinlinin, takip eden günlerime nasıl etkilerde bulunacağını tahmin edemezdim, bu evre başlayana dek hali hazırda bisiklet sevdam ile yol alıyordum günde 15-20 km bisikletimle beraber olmak çok keyifliydi. Fakat motosikletin de bambaşka bir tarafı olduğunu keşfetmek çok gecikmedi, zehri afiyetle aldıktan sonra kendime önce bir ehliyet sonra bir motosiklet alma planlarına giriştim. Motosiklet almadan önce kaskım hazırdı, gezeceğim yerler de aynı şekilde, o gün geldiğinde ise heyecanın tavan yaptığı semalardan kendimi seyredip gülümsemem hiç geçmedi
:) Aldığım motor bir Honda cb125 e!
Bu güzel, şirin, ekonomik aletle 1 sene içinde yaklaşık 26 bin km yol yaptım. Ege bölgesinde gitmediğim köşe bucak kalmadı diyebilirim, her gün işe giderken dolmuş, metro, otobüs gibi zırvaları kullanmıyordum artık ve bu benim çok farklı hissetmeme sebep olmuştu, motosiklet = özgürlük
Yeni çevreler, yeni güzergahlar edindikçe, önceki hayatıma göre [ reenkarnasyon gibi oldu :) ] bazı değişimler yaşadım, en sevdiğim arkadaşlarımdan bile oldum uğruna, bu durumdan asla pişman olmadım, zira çok da gerekleri yokmuş :)
Genelde anlık planlar yaparak tam bir Carpe Diem felsefesine uygun yaşamak, insanın yalnız kaldığı durumlarda bile mutlu olmasına yetiyor, bak bu çok önemli,
motosiklet = kaçış
Topluma bakıldığında mutsuzluktan dem vuranlara inat ben istediğim zaman mutlu olabilmeyi başarabildim. Rüzgarın ve güneşin olduğu her yerde gülümsemeyi bildim, motosiklet sayesinde hiç olamadığım yerlerde olup, hayatın katı kurallarına karşı kendi kurallarımı ona yedirerek var olmanın tadını çıkardım.
Motosiklet bir ulaşım aracı değildir sadece, ondan psikiyatrist hizmetini benzin bedeliyle alabilirsiniz :)
Bunlar sadece, ruhuma işleyen detayların ufacığı tefeciği, işin bir de mantıklı tarafı var.
Gittiğiniz yerlerde asla park sorunu yaşamazsınız, ekonomik yolculuklar yaparak istediğiniz yerlere kolayca gidebilir, trafikte beklemessiniz, dışarıdan bakan insanlar genelde size gıpta ile bakarlar, stres ve sıkıntıdan uzak pespembe bir dünyada kaskın içinden bağıra çağıra şarkılar söyleyebilirsiniz :)
Evet burası benim krallığımdı.
1 sene sonunda motosikletimi sattım, amacım artık daha büyüğüyle yollara düşmekti tabiki :)
Mesela Sym Wolf 250
Kullandığım motosikletler için ayrıca incelemeler ve videolar düzenlicem,
uzun uzun detaylarını konuşucaz beraber,
O zamana kadar herkese mutlu sürüşler efendim :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)